Günün ilk ışıklarına dek aradığı imgeleri bir türlü bulamayan Fikret’in, güneşin ilk ışıklarının dağların doruklarıyla buluştuğu anda yüzünde geniş bir tebessüm oluştu. Aradığı imgeler yerle göğün buluştuğu doruklarda ışıl ışıl ona bakıyordu. “İşte geldi,” dedi ve cebinden çıkardığı deftere “Eylül’de Sekizlerin Türküsü” başlığını attı. Ardından saatlerce süren duygusal atmosferde aklında ve yüreğinde ne kadar imge varsa hepsini şiire döktü. Vakit öğleni bulduğunda nihayet şiirini tamamlayan Ozan ...